Endonezya’nın başkenti Cakarta’nın dünyanın en hızlı batan şehirlerinden biri. 
Araştırmacılar, önlem alınmazsa şehrin büyük kısmının 2050’ye kadar deniz altında kalacağı konusunda uyarıyor.
Suların yükselmesiyle dünyadaki tüm sahil şehirlerinin tehlike altında olduğunu açıklayan araştırmacılar, şehir nüfusunun yüzde 60’ının yer altı sularını kullanmasından dolayı şehrin çöktüğünü belirterek gökdelenlerin dahil sularını yer altından çektiğini belirtiyor.
Hal böyle olunca binalar, kendi kendilerini yere batırıyor.
Erna, "Bu ev uzun süredir batıyor" diyor.
22 yıl önce evin dışında durduğunda "pencereler göğsümün hizasındaydı" diye ekliyor. O zamandan beri ev diz boyuna kadar battı.
Artık cadde seviyesinin altında olan evi, en kötü etkilenen alanlardan biri olan şehrin kuzeyinde.
Her şiddetli sağanakta evini su basıyor.
37 yaşındaki kadın büyüdüğü bu yerde işlek bir liman ve cami olduğunu hatırlıyor. Her ikisi de uzun süre önce sular altında kaldı.
Evinin 1970'lerde inşa edilen duvarları çatlamış ve yaklaşık 10 kere yere kalın beton tabakalar eklenerek yer seviyesi yükseltilmeye çalışılmış.
Bazı odaların tabanına eklenen betonun kalınlığı bir metreyi buluyor. Evi hala suya gömülüyor ama Erna'nın gücü taşınmaya yetmiyor.
Araştırmacılar, önlem alınmazsa şehrin büyük kısmının 2050’ye kadar deniz altında kalacağı konusunda uyarıyor.
Suların yükselmesiyle dünyadaki tüm sahil şehirlerinin tehlike altında olduğunu açıklayan araştırmacılar, şehir nüfusunun yüzde 60’ının yer altı sularını kullanmasından dolayı şehrin çöktüğünü belirterek gökdelenlerin dahil sularını yer altından çektiğini belirtiyor.
Hal böyle olunca binalar, kendi kendilerini yere batırıyor.
Erna, "Bu ev uzun süredir batıyor" diyor.
22 yıl önce evin dışında durduğunda "pencereler göğsümün hizasındaydı" diye ekliyor. O zamandan beri ev diz boyuna kadar battı.
Artık cadde seviyesinin altında olan evi, en kötü etkilenen alanlardan biri olan şehrin kuzeyinde.
Her şiddetli sağanakta evini su basıyor.
37 yaşındaki kadın büyüdüğü bu yerde işlek bir liman ve cami olduğunu hatırlıyor. Her ikisi de uzun süre önce sular altında kaldı.
Evinin 1970'lerde inşa edilen duvarları çatlamış ve yaklaşık 10 kere yere kalın beton tabakalar eklenerek yer seviyesi yükseltilmeye çalışılmış.
Bazı odaların tabanına eklenen betonun kalınlığı bir metreyi buluyor. Evi hala suya gömülüyor ama Erna'nın gücü taşınmaya yetmiyor.